Sezaryen izlerini ameliyatsız yok etmenin yolları!
Annelik dünyanın en kutsal durumudur. Allah’ın insanlara bağışladığı bir mucizedir. Doğum bazen sezaryen ile gerçekleştirilmektedir. Sezaryen bir ameliyattır. Bebeğin anne karnından ameliyat yöntemi ile alınmasıdır. Bu sırada anne karnında bebeğin çıkartılması için kesilen bölgede iz oluşmaktadır. Bu iz anneliğin simgesi niteliğindedir. Ancak daha güzel görünmek isteyen anne sezaryen izleri probleminden kurtulmak istemektedir. Bu izler içinde ameliyat altına yatmak mümkündür. Ama ameliyatsız yöntemlerle de hafifletmek ya da yok etmek mümkün olabilmektedir.
Ameliyat izlerine skar da denilmektedir. Scarın Türkçe karşılığı yara izidir. Yara izleri bazen çok az fark edilecek şekilde olur ama bazen de çok belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Hatta bazı kişilerde kabarıklık halinde iyileşir ve kötü bir görüntü oluşturmaktadır. Ameliyat sonrası az ya da çok bir iz oluşmaktadır. Yara izi oluşmasında genetik faktörler önemlidir. Bunun en önemli kanıtı ise her kişide farklı bir durum ortaya çıkmasıdır. Ameliyatlar aynı cerrahi ekipmanlarla yapılmaktadır. Ancak her kişide farklı bir durum oluşmaktadır. Yara izi kişinin vücudunda yara iyileşmesi sürecinde ortaya çıkan biyolojik bir süreçtir. Yara izi oluşmasında kollojen dokusu önemlidir. Cilt renginden daha farklı kırmızıya yakın bir renkte ve kabarık olarak kendini gösteren yara izine hipertrofik skar denilmektedir. Bazen bir kabarıklıktan da şişkin yara izleri oluşmaktadır. Bu yara izlerine de keloid adı verilmektedir. Yara izi çok fazla ise estetik bir cerrahi işlem ile müdahale uygulamak daha doğrudur.
Sezaryen izleri oluşmasını bazı faktörler artırmaktadır. Özellikle yaş ilerledikçe deri elastikiyeti azalır. Bu duruma kollajen dengesinin değişmesi ve yağ dokusunun azalmasına neden olmaktadır. Yaşı ilerleyen kişilerde cilt dokuların iyileşmesi bu husustan dolayı daha uzun zaman almakta ve yara izinin daha belirgin olarak oluşmasına neden olmaktadır. Genetik faktörler yine yara izinin daha belirgin olmasına neden olur hatta bazı ırklarda yara izi oluşması daha muhtemeldir. Yara izinin daha derin ve büyük olması durumunda daha çok yara izi kalma ihtimali bulunmaktadır.
Sağlıksız bir yaşantı içerisinde olanlarında yara izleri daha geç iyileşir ve daha belirgin olarak ortaya çıkarlar. Sigara ve alkol kullananların yara izleri daha geç iyileşmektedir. Böyle bir durumun oluşmaması için sigara, alkol ve aşırı kafein içeren yiyecek ve içecekler kullananlar yaralarının iyileşme sürecinde daha dikkatli davranmalı bu süreçte bu tarz yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıdır. Bunun yanında sağlıklı ve dengeli beslenmek de son derece önem arz etmektedir. Protein bakımından zengin ürünlerin yara izlerinin iyileşmesi üzerinde etkisi vardır. Bol su içmek kollojen dengesi üzerinde olumlu etki yaratmaktadır.
Sezaryen Sonrası Bakım
Ameliyat sonrası bakımda son derece önemlidir. Yaranın enfeksiyon kapması iz oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası doktorun tavsiyelerine uygun hareket etmek önemlidir. Bu süreçte kilo alınmaması da önemlidir. Aşırı kilo alımı yaranın iyileşmesini olumsuz etkileyecektir. Diyabet ve kronik rahatsızlıkları olanlar yaraların iyileşme süresinde kan şekerlerini dengede tutmaya çalışmalıdır.
Sezaryen izleri genellikle yatay eksenlidir. Genelde mayo ya da bikini giyildiğinde belli olmamaktadır. Çünkü alt kısımda kalmaktadır. Ama yine de kadınları mutsuz etmektedir. Çünkü kadınlar güzel olmak isterler bu nedenle de kurtulmak için pek çok yöntemi denemeye razı durumdadırlar. Ameliyat izlerine bitkisel çözümler ile çare arayanlar vardır. Ancak ne yapılırsa yapılsın doktor tarafından onay alınmalıdır. Domuz yağı sezaryen izlerinin oluşmaması için önemlidir. Bunun yanında roka suyunun ve roka tohumlarının sürülmesi yöntemi de yara izlerine iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Roka tohumu macun kıvamına getirilerek uygulanmaktadır. Limon sürülmesi de fayda sağlamaktadır. Limon deri rengini açtığından kırmızı yara izleri hafiflemektedir. Aloe-vera bitkisinin de yara izlerinde başarılı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.